28 Aralık 2013 Cumartesi

Kurda kuzu emanet etmem!

Aslında şu an Calculus çalışıyor olmam gerekiyordu ama yazmadan duramadım çok özlemişim ya ben buraları.Malum yılbaşı yaklaşıyor ve çoğu arkadaşımın aksine ben de hediye alma stresi filan yok.Bay K ile anlaştık birbirimize hediye almayacağız.Nasıl rahatım tarif edemem.Hediye alma olayı tamamen dert ya.Yok doğum günüsü yok yılbaşısı sevgileler günü yıldönümü filan derken alacak hediye kalmıyor yemin ediyorum ama neyseki Sarı Kafa'mda benden çıktı da anlaştık.Bu sefer de Minnoş için hediye arıyoruz.Minnoş bizim bölümden çok tatlı bir kız arkadaşım hatta bayağı yakın arkadaşım diyebilirim.Sevgilisine de Esmer diyelim ama Esmer bizim bölümden değil.Esmer ile Bay K'da bayağı iyi anlaşıyor ve buna en sevinen de ben oldum malum Doctor ile benim yüzümden araları bozuktu bir ara ama şu an onla da iyiler hatta benim de aram iyi gibi bir şey.Eskisi gibi olunmuyor tabi o ayrı...
Kızıl ise Doctor'ı tamamen unuttu oğlanları kesmeye başladı bile bu iyi bir gelişme tabii.Çok iyi arkadaş ortamı var okulda bunu seviyorum özellikle kızlarla aramız çok iyi bunun en büyük sebebi de bölümde kızın az olması.Kardeş gibi yaşayıp gidiyoruz tek sorunumuz bizim okuldaki endüstri mühendisliği okuyan hanım kızlarımız.Bölümlerindeki erkek azlığından mıdır nedir habire bizim sevgilisi olan oğlanlara asılıyorlar ki buna Bay K'da dahil sizin saçınızı başınızı yolarım beni çirkefleştirmeyin!!!Burda sözüm bizim okuldaki kızlara tabi aranızda endüstri müh. okuyan varsa  üstünüze filan alınmayın sakın.

Bay K bu aralar tam anlamıyla tadından yenmeyecek sevgili moduna girdi canlarım mesela cuma günü Bay K ile kardeşine hediye almaya gittik dönüşte de çiçekçilerin ordan geçiyoruz durdu koca buket gül aldı sonra sarıldı öptü filan hayır arada Bay K öküz filan desem de romantik olacağı zaman da romantik olur ama genel olarak insan içinde sarılıp öpmez yani ya kanser oldum ya boynuzlanıyorum başka bir ihtimal aklıma gelmiyor haha.Neyse Allah'dan belamı aramayayım susayııım.

Asıl önemli konuya gelecek olursak tabiki yılbaşı.Kızıl'ın ailesi yılbaşında şehir dışında olcakmış.O da eve bizi davet etti ben, Bay K,Minnoş, Esmer, bölümden 3-4 kişi daha gitmek için deliriyorum adeta ama hala izin alamadım.Herkes orda eğlenirken oturup annemlerle O Ses Türkiye mi izleyim hani benim gençliğim?Ağızlarından girip burunlarından çıkıp bir şekilde izin almak zorundayım giyeceğim kıyafetlere kadar hazırladım ve Bay K ile birlikte gireceğimiz ilk yılbaşı ben gitmezsem o da gitmez Kızıllara.Kuzenlerinin yanına İstanbul'a gider.Kuzenlerinin ne kadar karı kız meraklısını olduğunu anlatmıştım sanırım.Kurda kuzu emanet eder miyim ben hiç?Asla!O izin alınacak,Kızıllara gidilecek ve yılbaşına Bay K ile girilecek ahanda o kadar.Hepinizi öpüyorum gidiyim az inekleyeyim hepinizin finalleri iyi geçer umarım vizelerim iyiydi ama finallerden hiç umutlu değilim bakalım,görüşmek üzere kendinize çok çok iyi bakın.

24 Aralık 2013 Salı

Olgunlaştık mı ne?

Uzun zaman sonra yazmak çok garip geliyor buraları çok özlemişim ben.Sınavlarım biter bitmez bütün takip ettiğim blogları okuyacağım her şeyden o kadar geri kaldım ki.Neden yazamadım dersek ilki şu ev taşıyorduk ve sakar bendeniz onca tantananın arasında okulun merdivenlerinden yuvarlanıp kolumu kırdım evet bacak filan değil kolumu kırdım bu da benim mallığım oluyor sanırım.Kırık kolla vizelere çalışıp okula gitmek filan apayrı bir eziyet tabiki o yüzden buralara hiç uğrayamadım.
Diğer olaylara gelecek olursak Kızıl ve Doktor ile bayağı büyük bir kavga yaşadık.Şimdi şöyle size bunların sevgili olduğunu yazmıştım ve bu ilişki içerisinde Doktor'un ne kadar umursamaz davrandığını.İşte bir gün ben kolumu kırdıktan sonra oluyor bunlar Doktor basıp gidiyor İzmir'e.Ne Bay K'ya bir şey söylemiş ne Kızıl'a.Arıyoruz arıyoruz yok 2 gün geçiyor adam barlarda check-in yapıyor filan ama kimsenin telefonunu açmıyor.Kızıl çıldırdı tabi ve ben de aşırı sinirlendim bunu Bay K yapsa varya gebertirim Bay K'yı.Bu ne umursamazlık Kızıl senin sevgilin lan hadi onu geçtim Bay K ile aynı evde kalıyorsunuz ona söyle bari lafa gelince oo o benim kardeşim bilmem ne.Doktor abisinin yanına gitmiş Bay K onu filan aradı bir şekilde Kızıl'ı arattı dediği laf şu "Kafa dinlemek istedim." ama bak yemin ediyorum salak olan Kızıl gerçekten.Resmen kul köle oldu bu kadar yüz verirsen böyle olur işte.Dedim ki "affetme süründür biraz burnu sürtsün" "tamam" dedi "onunla asla konuşmıycam bitti" dedi okula geldi Doktor direkt boynuna atıldı ve Doktor'un bana dediği laf  "Sen Bay K ile kendi ilişkine bak"."Bundan sonra ne sana ne de sana hiçbir şey demiyorum ne bok yerseniz yiyin" dedim bastım gittim.Sonra Doktor geldi özür diledi falan filan ama Bay K istediği için özür dilediğime kalıbımı basarım ha Doktor'a mı kızdım hayır çünkü adamın karakteri bu.Ben onu böyle kabul ettim ama Kızıl'ın bu dönekliği o kadar sinir etti ki beni.2 hafta filan konuşmadık.Cidden bir soğuma oldu ben de ya bilmiyorum bana çok ters geliyor hani bu kadar da gurursuz olmamalı aynısı başıma gelse süründürürüm yani net.Asıl sorun şu ki yine ayrıldılar Doktor "ben yapamıyorum sadece etkilenmeydi geçti gitti yürütemiyoruz biz" dedi bitirdi ve bütün nankörlüğüne rağmen Kızıl'ı teselli eden yine ben oldum.

Neyse diğer yazımda onlara yine değiniriz asıl konu Bay K ve bana gelecek olursak artık hiç kavga etmiyoruz çok mutluyuuuz hatta evlenecaz yakında filan dememi bekliyorsunuz tabiki yanılıyorsunuz bizim olayımız kavga ederek sevmek bunu anladım.Yine kavga ediyoruz yine manyak gibi kıskanıyor ama sanırım alıştım artık takılmıyorum ve ben bu adamı her geçen gün daha da çok seviyorum ya bazen öyle bir sevgi patlaması yaşıyorum ki içime içime basasım geliyor hatta arada evlensek nasıl oluruz filan diye düşünmekten kendini alamıyorum  hatta bir keresinde çocuğumuzun burnu benim gibi minik olsun ayrıca Bay K gibi sarışın olur yaşasııın diye sevindiğim bile oldu düşünün gerisini siz...Sanırım artık ilişkinin deli evresini geçtik daha bir olgunlaştık bölümde örnek çift olarak gösteriliyoruz düşünün Bay K ve ben.Kıskançlığından duvarları yumruklayan Bay K ve Sarı Çiyan'ın saçlarını yolmak isteyen ben.Nerden nereye...
Bölüm ile iyice kaynaştık ve yakında kim kimdir'i güncelleyeceğim çok güzel bir grup olduk yahu çok sevdim ben.Şimdilik bu kadar diğer gelişmeleri diğer postta aktarayacağım ama yazmadan duramadım.

Sizleri ve bloglarınızı okumayı çok çok özledim en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle.

evet evet yaşıyorum

Öncelikle çok çok çok özür dileriim bu kadar uzun yazmamak benim içinde bayağı bayağı zordu ama haklı sebeplerim var.Başıma gelmeyen kalmadı desem yeridir.Hepsini teker teker anlatacağım ama müsait olduğumda ve şu final belalarından kurtulduğumda.Merak edip mail atanlarınız bile olmuş tekrar çok özür dilerim en kısa zamanda döneceğim.Bu kız öldü mü filan diye düşünmeden bir yazayım dedim.Bu arada hepinize şimdiden  iyi seneleer.

16 Ekim 2013 Çarşamba

Sinirlenince daha güzel oluyorsun

Baş ağrılı bir akşamdan daha merhaba,
Bebe bakmaktan imanım gevredi canlarım.Misafirliğe giderken ya çocuğunuzu götürmeyin ya da adam akıllı terbiye verin çünkü o evin kızı sizin çocuğunuzun bakıcısı değil!Bu ne be sabahtan beri viyak viyak ojeyi kanepenin üstüne döktü bücür velet ve bunu ben yapsam annem ağzıma sıçardı çooooh afedersiniz.
Misafirlerlerle bayramlaş Marissa,kolonya tut Marissa,çikolata tut Marissa,sıkılmaktan gebermene rağmen muhabbet çok hoşmuş gibi davran Marissa,yiyecekleri ikram et Marissa,bebek avut Marissa.Bu da can valla evin duvarları üstüme üstüme geliyordu en son.Sene olmuş 2013 hala  "ah Marissa doktor olaydın da bizi tedavi edeydin".Doktor olsam da tedavi etmezdim,edemezdim sendeki hastalığın tıpta karşılığı yok bacım,sen düzelmezsin.
Neyseki artık gelen giden çok olmaz.Onu bunu bırakalım da börek ye,tatlı ye,et ye bayram dönüşü damacana gibi olup çıkıcam bu gidişle.Babamın buna yorumu ise "Ye ye bak yüzüne kan geldi." geldi geldi valla bir canlandım pir canlandım babacağım.
Bay K'ya gelecek olursak bu beyfendi yazmadı,aramadı,sormadı bayramın ilk günü zaten öyle bir çıldırdım ki insan arar di mi öküz!!!
Bugün de anneme resti çektim ben kimsenin bebesiyle ilgilenemem anacığım dedim çatlak kuzeni de aldım gittik avm'ye o zaten bayağı meraklı böyle avm gezelim falan filan tam avmye girdik Bay K'dan mesaj geldi "El öpmeye gelirsin artık..." diye "Senin varya senin o kafanı kırıcam gerizekalı bencil sarı kafa." diye de karşılık verdim.Tabi burda sinirlensem de yüzümde yazmasından ötürü gerizekalı bir gülüş var onu artık tahmin ediyorsunuz. "Kır işte tam arkandayım" yazmasıyla  benim şok olmamdan mütevellit ağzımın ve yüzümün kaymasına aldırmayarak arkamı bir döndüm Bay K.Hani bildiğin Bay K halüsinasyon filan görmüyorum.Sonra kuzene bir baktım anıra anıra gülüyor "Ay hadi size iyi eğlenceler Marissa gideceğimiz zaman seni çaldırırım ben mağazaları gezicem" dedi pırr dedi gitti.Meğer bu hanımefendi benim sinirlenmelerime dayanamayarak sen git Bay K'ya mesaj at "Biz yarın şu avmye gidicez gel konuş diye" yazıklar olsun senin gibi kuzene bu bile arkamdan iş çeviriyor yahu başkaları nasıl çevirmesin.Onunla ayrı olarak hesaplaştım ama orayı geçelim.Bay K baktım gülüyor başladım ben de gülmeye ama sinirden var ya.Hani şimdi trip atcam ama gülerken trip atınca pek inandırıcı olmuyor tabi.
"Gülme bak Bay K!Bak çok sinirliyim!Gülme diyorum sana gerizekalı!" ay ama nasıl gülme böyle avmnin ilk katında iki salak biz gülüyoruz millet de noluyor ki diye bize bakıyor hani düşünün siz durumu.
"Gel buraya gel" diyip sarıldı bana.
"Sarılma bak uzak dur az öteye git hala sinirim geçmedi.İnsan arar di mi aramazsa yazar,mesaj atar falan der filan der.Hem suçlu hem güçlüsün ya.Kuzen aramasa hiç aklına gelmiycektim di mi?"
"Öyle bir şey mümkün mü ya saçmalama.Arasam açınca laf sokmaktan başka bir şey yapıyor musun?Yok!Buluşalım desem buluşucak mısın o da yok.Sinirlerin yatışsın biraz öyle konuşalım dedim.Kuzenden mesaj gelmese evin önüne gelcektim mecburen çıkardın dışarı." diyip bir de pis pis sırıttı.Adama bak adama,planlara bak vay be.
"Bana bak bundan sonra küssekte yazıcaksın hele suçluysan kesin yazıcaksın tamam mı?Ayrıca bok gelirdin gelip napcan babama kızınızı yollayın da bir tur attırıp getiririm mi diyecektin sanki?"
"Ben derim benim için sorun yok bebeğim ama o duruma gelmeden sen inerdin aşağı rahatım ben her türlü."
"Hala sinirliyim farkındaysan."
"Sinirlenince daha güzel oluyorsun."
"Ciddiyim bak"
"Tamam özür dilerim.Hata yaptım.Söylemem gerekiyordu.Arkandan iş çevirmiş gibi oldum ama amacım o değildi kızı sürekli göreceksin ortam iyice gerilmesin dedim.Kızıl'a da kızma ona da söylememesi için çok baskı yaptım.Bütün suç benim barıştık mı?"
"Küsmemiştim zaten neyse madem o kadar gelmişsin e gezelim bari." dedim koluna girdim konuyu kapattım.Güya süründürcektim filan da işte ah işte o suratı görünce kolay olmuyor dostlar siz de anlayın beni.

Bugün de böyleydi umarım bayramınız iyi geçiyordur bu gidişle ben şeker komasına girip hastahanelik olacağım.


15 Ekim 2013 Salı

çatlak kuzen vol 1

Herkese merhaba,
Şu an yorgunluktan gebererek yazıyorum bunu ama yarın yayınlanacak o bakımdan şimdiden herkesin bayramı mübarek olsun.
En son kahve olayında kalmıştık sanırım.Kahvelerimizi içtik benim çatlak kuzen aldı eline fincanı bakıyor konuşmaları aynen iletiyorum.
"Ah canııım nasıl da için kararmış böylee"
"Hadi yaa valla mı hiç bilmiyordum."
"Bak şurda K harfi var."
"Hani nerde??"
"Sen göremezsin sen görebilseydin senin falına ben bakıyor olmazdım işime karışma lütfen uzak dur fincandan."
"Salak mısın nesin ya?"
"Falcıya saygı!Ne diyordum bu K harfli çocuk ile küsmüşsünüz ama birleşmeniz yakın.Adam ol çocuğa çemkirme çemkirmezsen eğer aha bak evlilik gözüküyor."
"Az daha salla!Salla salla!"
"İşte bak sonra biz neden küstük bilmem ne pabuç kadar dil var sende.Ciddi ol burda önemli bir iş yapıyoruz.Bu çocuk senin kaderin ayağını denk al ona göre davran benden bu kadar malum Allah'ın işine karışılmaz."
Hayır ben bir an cidden bakmayı biliyor filan sanmıştım o zehir gibi kahveyi içtiğimle kaldım.Kazık kadar kız oldu hala kahve yapmayı bilmiyor benim kuzen.Evde kalacak vallahi.
Neyse ertesi gün oldu yani bugün benim çatlak kuzenle sinemaya gidelim dedik.Kızın içinde kurt var mübarek ev basıyor bunu iki dakika oturduğu yerde oturamaz neyse gittik sinemaya.Lan herkes mi sevgilisiyle gelir hadi geldin herkes mi sinema salonunun içinde öpüşür yapmayın etmeyin olan var olmayan var,olup da küsen var.Esefle kınıyorum.Bir grup erkek vardı bizim gibi sap onlar da arkadaş bildiğin abaza film gerilim filmi ota boka gülüyorlar.Gülmek iltifat olur aslında anırıyorlar.Neyine gülüyorsun bu kadar anam neyine yani.Onlar güldükçe benim salak kuzende gülmeye başladı tabi sonra oğlanların gözleri monçiçi gibi açıldı.Mısır alır mısınız demeler,kendi kendilerine espri yapıp bizden yorum beklemeler hatta ikinci yarıda herifler yanımıza oturdu.Hani bildiğin sarkacaklar yani.Ama suç benim saf salak kuzenimde.Lan adam asılacak belli daha ne kibar kibar konuşuyorsun di mi?Ölecek kibarlıktan ölecek.Ben hiç konuşmadım suratımı astım,pis pis baktım bütün film.Hatta çocuğun teki "arkadaşın çok sessiz" dedi benim bu gerizekalı kuzenim ona da güldü.Sonra da beni neden eve kadar takip ediyorlar,ederler tabi...
İşte burada Bay K olsaydı bir çakardı iki seksen yapıştırırdı hepsini yere ama yok.Son çemkirmemden sonra ne aradı ne bir şey yazdı yok yani.Mesela şu an whatsappda çevrimiçi ama yazmıyor trilyon tane check in yapıyor fıldır fıldır geziyor ama gel buluşalım demiyor.Tamam buluşmam ama de yani buluşalım de yaz bir şeyler yaz yani.Ağız tadıyla bir sinirlenemiyorum arkadaş.Çok mu bağırdım?Evet bağırdım bayağı hemde.Hayır bir de normalde böyle laf sokan biri olmadığımdan ağır geldi herhalde.Ama haklıydım abi.Haklı olsam da çok bağırdım ya o kadar bağırmasaydım iyiydi.Kafam karman çorban.İlk ben yazamam tükürdüğümü yalamış olurum ama Bay K'da yazmıyor.Yazsana oğluuuuuuum!!!Nerde kalmıştım?Hah abaza çocuklar.Lan baktım bunlar bildiğin yavşıyor orda olaya el koydum çıkışta telefonla konuşur gibi "Aşkııım ön kapıda mısın hemen geliyoruz" dedim kıçlarına baka baka gittiler.Bu devirde böyle olacan,önlemini alacan.İşte bugünlük de benden bu kadar.Kendinize çok çok iyi bakın ve tekrardan herkese iyi bayramlar.

13 Ekim 2013 Pazar

Elinin körünü yapıyordum oldu mu?

Herkese merhabalar madem tatildeyiz her gün yeni bir yazı yazmaya çalışacağım çünkü cidden yazdıkça rahatlamaya başladım artık.
Bugün bayramda şehir dışına gitmeyen lisedeki arkadaşlarımla buluştuk.Üniversitedeki olaylardan sonra onlarla buluşmak ilaç gibi geldi desem yeridir.Beraber üniversite sınavına hazırlandığım arkadaşlarım artık birer doktor, mühendis adayı böyle olunca vay be diyesi geliyor insanın ve hala benim nasıl doktorluk yazmadığımı tartışıyorlar."Kan görünce içim bir hoş oluyor,eldeki kesiğe bile bakamıyorum a canım ne doktorluğu ya? " desem de anlatamıyorum ezikliyorlar beni.Neyse, 4 sene sonra ben mezun olup onlar hala okurken havamı atacağım onlara ahanda buraya yazdım!Herkes tip olarak üniversiteye gidince değişmiş.O yanımızda çocuk gibi kalan oğlanlar bir sakal bırakmış 5 yaş büyümüş resmen.Sakalın gözünü seveyim.Herkes bir güzelleşmiş bir yakışıklılık gelmiş ama  işin ilginç yanı herkesin ortak bir sorunu var ki sevgili bulamamak işte ben bu noktada direkt muhabbet dışı kalıyorum.İlişki bir yıla yaklaştı diyince de anında evlenirsiniz muhabbetleri başlıyor.Lan bir dur bismillah evliliğe ne meraklı milletiz arkadaş.19 yaşındayım şimdiden evliliği mi düşüneceğim.Hayır, zaten düşünecek olsam da bunca kavga,didişmeden sonra düşünmem herhalde.Ben bunlara kendi çapımda ilişki dersi verdim görende kendimin mükemmel bir ilişkisi var sanar.Ben size ilişki dersi veriyorum ama şu an benimkiyle kavgalıyız haberiniz yok a dostlar desem ne derlerdi kim bilir?O kadar muhabbetten sonra da kalkıp bowling oynamaya gittik.Bu benim ikinci kez oynayışım filandı ama bizim grupta en iyi oynayan bendim ayıptır söylemesi ta ki son turda x large topu aldığımı fark edene kadar.Topu elime aldığım gibi düştü ve tırnağım kırıldı!O tırnağı uzatmak için ben ne kadar çabaladım sizin haberiniz var mı?Evlat acısı gibi koydu yemin ediyorum.Elim kırılsa daha az üzülürdüm herhalde ay bir de  kadar da derinden kırılmış ki anlatamam yara bandı sardım öyle geziyorum oraya buraya takılmasın diye.Ona rağmen bile bayağı eğlendim ve cidden özlemişim de arkadaşlarımı.Tüm bunlar olurken telefona bakmak hiç aklıma gelmedi tabi zaten müzik filan çalıyordu bowling oynanan yerde telefon çalsa bile duymazdım bir de telefonun şarjı bitmiş kapanmış kendi kendine.Bu sırada da Bay K aramış beni ve bulamamış.Aslında şöyle o telefon kapanmadan önce de aramış bayağı telefon bir de kapanınca onunla konuşmak istemiyorum kapattım sanmış.Hoş konuşmaya da can atmıyorum ya neyse...Eve geldim telefonu bir açtım whatsappdan mesajlar mı dersin 20 kere aramamı dersin ne dersen var yani.İşte aradı açtım.
"Nerdesin sen saatlerdir arıyorum bu telefon niye kapalı???" bu çocuk öküz geldi öküz gidecek arkadaş insan bir gönlümü almaya çalışır di mi lönk diye hesap soruyor. 
"Dışardaydım şarjı bitmiş, kapanmış yeni gördüm." dedim gayet soğuk bir sesle. 
"Ne işin vardı dışarda ben buluşalım diyince vaktim yok oluyor ama di mi?Kimleydin?" hohooo bu kız bana soğuk davranıyor filan hiç umrunda değil asıl mesele kimleydim,kimin için Bay K'yı ektim adamın derdi o. 
"Elinin körünü yapıyordum oldu mu?Rahat bırak biraz beni ya Allah Allah her gittiğim yerin hesabını mı vercem sana,her şeyi söylemek zorunda mıyım ?Sen bana  her şeyi söylüyor musun sanki?Canım seninle değil başkalarıyla dışarı çıkmak istedi oldu mu?Bir de hesap soruyor ya şaka gibisin Bay K şaka gibisin."  dedim ve kapattım.Tabi bu atar ilerde başa kakma,bana şöyle çemkirdiydin gibi triplere girme olarak geri dönecek bana ama neyse abi nasıl rahatladım, nasıl bir yük kalktı omuzlarımdan anlatamam.Hafifledim resmen bir posta daha böyle laf soksam iyice normale dönecem demek ki.Bundan sonra böyle ama o eski Marissa yok artık.Ay telefonuma bakıyım Bay K merak eder,ay dur kimlerlerleyim yazıyım hemen devri bitti.Özüme döndüm çok şükür.O istediği gibi davranıyorsa ben de davranırım.Kıskançlıktan sürünsün de görsün bakalım nasıl oluyormuş.

Şimdi Bay K'yı bir kenara bıraklım da çatlak bir kuzenimden bahsetmiştim size eski blogda onlar geldi bayram için.İçeri adımını atar atmaz yine kahkahalara boğdu beni.Şimdi de kahve içtik falıma bakacak dur bakalım neler sallayacak?Onunla ilgili de ayrı bir yazı yazarım.Bugünde böyleydi işte kendinize çook iyi bakın. :)

12 Ekim 2013 Cumartesi

mim vol 1



Bundan sonra yeni blog filan açmıyorum çocuk oyuncağına çevirdim gibi oldu ama işin aslı öyle değil.Başka bir aksilik çıkmazsa bundan sonra bu adresle devam inşallah. 

Beni mimleyen ayşe e.'ye çok teşekkür bu arada.

1. En çok kırıldığın/incindiğin kelime?
 Sen ne anlarsın lafı ya da mesela karşındaki insanı susturmak için kullandığın her kelime diyebilirim.

 2. "Herkesin kullandığı bir kelime olur, ama senin için bir insan olur, o özel insan o kelimeyi kullanınca "alınırsın" ne düşünüyorsun? 
 Soruyu anlamadım desem?

 3. Seni en çok duygulandıran şarkı?
 Öyle kolay kolay şarkılarda ağlayan biri değilim ama bu şarkı her seferinde gözlerimi doldurur Şebnem Ferah-Eller Günahkar

 4. Daha önce seni bırakan birisi geldi senden ikinci şans istedi sen de verdin ama buna rağmen yine bırakıp gitti...Şimdi pişman! Ne yaparsın, ne hissedersin?
Beni terk eden birine zaten ikinci şans vermem o ayrı mesele de oldu ki verdim hiç uğraşmam,Allah yolunu açık etsin benden uzak olsun.

5. Nefret mi Aşk mı? 
 AŞK

6. Birinin kalbini kırdığında nasıl gönlünü alırsın?
Genel de pek alamıyorum öyle extra bir şey yapmam normal konuşmama devam ederim.

7. Nasıl ağlarsın? Bağırarak mı? İçine akıtarak mı? 
 Duruma göre değişiyor ama genel de içime akıtarak.

8. En korktuğun şey? 
 Yalnız ölmek herhalde

9. Ruhun sıkıldığında ne yapmayı seversin? Kendini nasıl sakinleştirirsin/dinlendirirsin?
 Müzik dinlerim ya da sevdiğim komedi dizilerini açar onlardan birer bölüm izlerim.

 10. Bazen kızılmasından hoşlanırsın, peki en çok ne için kızılmasını seversin?
 Hastalandığımda babamın kalın giyinmedin sonra hasta oldun diye kızmasına bayılıyorum mesela ya da Bay K'nın o telefona niye cevap verilmiyor laan diye kızmasından da zevk almıyorum desem yalan olur.Aslında ilgilendiği veya beni önemsediği için yapılan dozundaki kızgınları severim ama abartmamak gerek tabi.

 11. Şiir/müzik/öykü/deneme?
 Müzik.

 12. En son ne için ağladın? 
 Bay K'nın öküzlüğü yüzünden.

 13. Birinde hemen etkilendiğin özellik? 
 Bakışları ve ses tonu.
Mesela Bay K'nın çok karizmatik bir ses tonu var en başlarda sesinden çok etkilenmiştim bir de tabi bakışlar.Öküzün trene baktığı gibi bakmaması gerek.

 14. Dayanamadığın şey? 
Dilenen küçük çocuklara dayanamam ya bazen yolda görüp ağlamışlığım bile var... :(

 15. En sevdiğin duygu? 
Birinin sana sadık olduğunu bildiğinde hissettiğin duygu ben anlatamadım ama siz anladınız artık. :D

Gördüğüm kadarıyla herkes yapmış ama yine de mim ulaşmamış olan varsa onları mimliyoruum. :)

Sen haklısın,hep haklısın!

Yeni bir blog yeni bir başlangıç diyeyim ben o zaman blog adresimi değiştirdikten sonra yaşadığım sorunlardan ötürü yenisini açayım bari dedim kaldı ki yeni ismime de(ophelia) hiç alışamamıştım marissa demek ben demek sonuçta öyle benimsedim yani.
En son Sarı Çiyan olaylarını biliyorsunuz orada kalmıştık.Bugün okula gittim sinirim geçer sanmıştım ama geçmedi.Aslında bu sinir de değil başka bir şey,aptal yerine konulup kandırılmayı yediremedim kendime.Başta Bay K'ya sakladığı için çok kızmamıştım ben de Camış olayını saklamıştım çünkü ama bu farklı  ya.Bu başka bir şey.Kız resmen benim sevgilime ilan-ı aşk etmiş üstelik ciddi ciddi bunu bilmeye hakkım vardı Bay K tarafından olmasa bile Kızıl tarafından öğrenmeye hakkım vardı.Kızıl yaptığı şeyin farkında özür de diledi ama Bay K o kadar garip davranıyor ki ben hayatımda ilk kez onu tanıyamıyorum.Suçlusun be adam suçlu kabul et artık!Ona göre olayı çok abartıyorum, o ona gereken cevabı vermişmiş, olay uzasın istemememiş.Biri bana gelip böyle yapsa o adamın ağzını burnunu dağıtır yapar yani ama ben Sarı Çiyan'a hiçbir şey yapamıyorum iki çift laf etme hakkım bile yok çünkü konu artık uzamasınmış.Bu adam ne ara bu kadar bencil oldu?Nasıl ne kadar kırıldığımı hala anlamıyor?Ya cidden bana hak verin diye filan demiyorum anormal olan benim yaptığım mı onun bu salak saçma tavırları mı?Sırf bu konuyu bu kadar uzattım diye şımarık ve ayrılmak için sebep arayan taraf oldum!Gururumun ne kadar kırıldığının farkında bile değil hala kendini savunabiliyor.İçimdeki o hissi tarif edemem.Kırıldım fazlasıyla ama onunla konuşmaya bile çabalamadım çünkü onun hep haklı sebepleri var,ben ne dersem diyim hiçbir şey çözülmüyor.O kıskanınca erkek adam kıskanır oluyor ben kıskanınca abartıyorsun oluyor.Üstelik son olay sadece kıskançlık filan da değil ya resmen sevgilime bir kız "seni seviyorum" dedi ve benden hala sakin ve tepkisiz davranmam bekleniliyor.İlk defa bu üniversiteye geldiğime pişman oldum,ilk defa kendimi burada bu kadar yalnız hissettim.Hiçbir şey demedim,küsmedim,kavga etmedim,çektim gittim sadece.Vedalaşmadım da bayramda zaten bir sürü misafir gelecek dışarı da çıkamam belki o zaman düzelir çünkü şu an bırak Bay K'yı üniversiteden hiç kimseyle konuşmak istemiyorum öyle bıktım ve bunaldım düşünün.
Oturup adam akıllı ders çalışmam gerekiyor ve ben abuk subuk ortaokuldaki kızlar gibi şu kız sevgilime baktı yok bu baktı olaylarıyla uğraşıyorum.Kafamı bir türlü toparlayamadığımdan olsa gerek habire laftan lafa atlamışım bu seferlik mazur görün.Bu aralar da böyle depresifim işte...